Örneğin:
Kimsin?
Ben Ali (böyle tanıtmayız kendimizi kusura bakma Batı)
Ali kim? Ali benim
Öyleyse ben Ali dir, hayır, Ali Hz Ali’dir, ben değilim.
Kimsin?
-Ali, tanıştığımıza memnun oldum.
Eski Türkçede ol, bul demektir
bulmalısın ki olmalısın,
bozkırda yaşayan çocukların
nasıl isim aldığını hatırlatırım,
ormanda yalnız geçen bir haftayı,
Boğalarla tutulan güreşi,
Ve bir Gergedanla ilk tanışmayı, ayı olsa neyse
Türkçe yeşile bile gök derken
Çin harem ağası dedi-korkuttu defterine şöyle yazar:
Göktürk hükümdarı Mo-han Kağan:
“Yüzü kıpkırmızı, kolları çok uzun ve sırtı kambur”.
Bir fıkrada UFO* görsen,
aynı böyle anlatırsın:
Yüzü kıpkırmızı, gözleri pörtlek, kolları dizlerinden uzun, sırtı kambur
Mitoloji bir dilin filolojisidir, diyor Bahaeddin Ögel
efsane yoksa dil de olmaz,
dil hayal gücüdür,
sahi bizim kıymetli mitolojimize ne oldu,
en güzeline, en kıymetlisine
bir gözü kanlı yine.
*o ufo buraya inecek.