Hiç ses yok, sessizliği kollayan vahşi bir şeyle yürüyoruz. Evler, duvarlar ve sokaklar yok. Parasızlık yok. İşsizlik:
Balo Sokak’ta birkaç kadın ellerinde anketler, sana soruyor bana soruyor Kadınlar korksalar bu kaldırımda durmazlar. Çırak olsalar. Açlar:
Bahriyeli Pub’ın kapısında, ışıkla dışarı sızan sinekler hepsi sonra erkekliğin kafasını koparacak, hayat denilen o anda, öyle olacak;
Midyenin mucidi Mardinlidir. İstanbul’da ve Akkiraz Sokak’ta kime sorsan aynı cevabı alırsın boşlukta sallanan. (çamaşırlar-
dan)
Zaten bir kurbağa diğer bir kurbağaya şaka yaptığında kaka olur, derbi maçı izleyen birkaç hemşeri için zalım arma
Bu yüzden bir çekirge zıplayabilir ama iki çekirge öldürülmelidir tabancan yoksa Türkiye şiirinde tuz var: gez, göz, arpacık
Sineklerin musiki bilgisi insanlık tarihi gibidir, önce yadırgarsın sonra ürkersin,
boş bir ayak kara bir tahta
Tarkovski sineması geldi aklıma.
BeğenLiked by 1 kişi
Ne yazacağımı bilemedim. Tarkovski’yi kim sevmez
BeğenLiked by 1 kişi
‘hiç ses yok’
Bir film karesinde vardı, yaşlı kadın büyük umutlarla şehrine gidiyordu. Taksiden indi, yürüdü meydanın orta yerinde öyle bakındı. Büyük sessizlik. Hiç bir şey yerli yerinde değildi.
BeğenLiked by 1 kişi
hangi film?
BeğenBeğen
Ah aklımda kalsa bir film karesi demezdim. 😅 Bosna savaşını vurgulayan bir görüntü karesiydi. O kadar çok izledim ki bütün filmleri kafamda birbirine girdi. 😯
BeğenLiked by 1 kişi
Béla Tarr filmlerini de anımsatıyor. Plan çekimlerini onun
BeğenBeğen
Bu cümleden en azın, o geldi aklıma
BeğenBeğen