tanıdığım hiçbir ağacın gölgesine gerinmedim
boş iskemleler için yalnız hayat kaçınılmazdır, ağzı
bozuk bir ruh gibi doldurur onlar odalarımızı, bu dünyada
yalnız onların kederidir kedere benzeyen, değerli mücevherlerimiz alnımızdaki cüzam mikrobudur, biraz da benim kendi gerçeğimdir benim sıkça atlaslardan kovulmam meşhurdur, onlarında,
ben sıkça inkar edilirim, onlarda, nasıl seversem öyle severler asırların hafızası, en mahrem çelişkilerin sırdaşıdır boş iskemleler
aynada beliren yüz hatları ne kadar kabaysa, ne kadar sevimsiz çürümüş bir tutkuyla bağlıdır birbirine o ayaklar
birbirine öykünür birbirini inkar ederler durmadan,
kahırlı odaların körkandilidir benim içimde onlar
kaskatı kalpleri yoksa da ben utanarak izlerim sükunetlerini, yeryüzünün vicdanıdır boş iskemleler, tüm zamanların hüznü: kızgın baltayla doğanın yine bir baltadır kaderi